Satürn Balık Burcunca!

1994-1996 yıllarından beri ilk defa deneyimleyeceğimiz bir sürece girdik. Bireysel ve genel etkileri konusunda oldukça merak içindeyim. Geçtiğimiz son 2,5 yılda Satürn yönetici olduğu burçtaydı ve etkisini fazlasıyla hissettirdi. Şimdi önümüzdeki ortalama 2,5 yıl Balık burcundaki yolculuğuna şahit olacağız hep birlikte. 

Öncelikle bireysel olarak doğum haritalarımızda Balık burcunun kestiği evlere eski deyimle yol yani devlet geliyor diyebiliriz :) Satürn’ü öcü gibi görmeyi bir an için bırakalım, Satürn; medeniyettir, akıl, bilim, teknoloji, düzen, devlet, sistem ve tekniktir. Başka gezegenlerde yaşam aramak da Satürndür. Satürn her ne kadar Güneş’in aksine ölümü-hayatın sonunu anlatsa da Güneş’in yani yaşamın olduğu yeri keşfedip inşa etmek de satürndür. 

Şimdi belki de balta girmemiş ormanlarınıza, nadasa bıraktığınız arazilerinize geliyor Satürn. Önümüzdeki 2,5 yılın projesi Balık burcunun kestiği ev konularında olacak. Bu konulara bir çeki düzen verme vakti geldi. Balık burcunun kestiği ev konularında artık sadece hayal etmeyi, savrulmayı, oturduğumuz yerden ümit etmeyi bırakıp ilk kazmayı vuruyoruz. Hayallerinizi, beklentilerinizi, ideallerinizi gerçekleştireceğiniz o zaman geldi, yorulmayı göze alan kendi hayallerinin mimarı olabilir. Kaçmadan, ertelemeden, kendini ya da başkalarını suçlamadan, korkmadan en önemlisi bilinmezlik ve belirsizliğe güven duyarak yönetilmesi gereken bir süreç olacak. 

İlgili ev konularını ciddiye alacak ve somut gerçeklikler inşa edeceksiniz. Kimileriniz para kazanmaya başlarken kimleriniz evlenecek. Kimilerimiz geçmişte delme çatma kurduğu yapıları yıkma kararı alacak. Zaman aşımına uğrayan hayaller geçmişte kalırken yerine zamanın aklına uygun yeni idealler gelecek. 

İnançlarımız, vicdanımız, duygularımız artık daha başka tonda olacak ve bu öyle eskisi gibi sadece manevi boyutlarda değil hayatın içinde somut olarak karşılık bulacak. 

Bu süreçte duygularımızı hassas bir terazide tartmamız gerekecek, katı tutumlar içinde olabiliriz. Bu katılık istikrarımızı diri tutmak adınaysa problem değil ancak duyarsızlaştırıcı boyutlara ulaşırsa sonun başlangıcı olacaktır. 

Genel etkileri, 

İlaç sektörü, özellikle anestezi ve psikiyatr ilaçları

Denizler, sular, içme suları, yeraltı suları

Sınırlar ve özellikle deniz sınırları

İhlaller, hacklenmeler, ajanlar, gizli örgütler, istihbarat

İnançlar, ritüeller, müritler, şeyhler, münzeviler, adanmışlar

Hastaneler, STK’lar, Hapishaneler

Mağdurlar ve kurbanlar

Bilinçaltı, psikoloji 

Gazlar

Bulaşıcı hastalıklar, gizli hastalıklar, sudan bulaşabilecek hastalıklar

Alkol ve diğer uyuşturucu maddeler, 

Demir ve çeşitli inşaat malzemeleri,

SMA ilaçları,

Mezarlıklar,

Rehabilitasyon merkezleri,

Komünist-sosyalist ideolojiler,

Unicef vb kuruluşlar

Müzik, sanat, sanatçılar

Fedailer, Hizmet çalışanları

Somut anlamda hayatımızın içinde dikkat çekici bir şekilde olumlu-olumsuz yer tutabilecekken, bu süreçte insanlığın korkutucu yüzüyle de yüzleşeceğiz. İnsanın Dünya ile uzlaşması ve onunla savaşın bir an önce bırakılması gerektiği, hırsların korkunç sonuçlarıyla karışımıza geleceğini görebiliriz. İnsanlık için kritik bir dönem olacak. Bazı düzenler, belki devletler ya da sistemler yıkılacak. 

"Müzikle birlikte boğulacağız, burası kesin 1. sınıf." Rose Dawson, Titanic