Son dönemde gökyüzünde beni en çok sevindiren gelişmelerden biri düğümlerin sabit burçlardan çıkıp özellikle kuzey düğümün Koç burcuna geçişi oldu. Geçtiğimiz 1,5 yıllık süreçte kimlerimizin bireysel hayatlarında ciddi değişim-dönüşümler yaşandı ancak ben henüz hala geride bıraktığımız bu aksın sonuçlarının tam olarak alındığını düşünmüyorum. Bazı taleplerde bulunulmuş ve bazı kazanımlar elde edilmiş olsa da sabitlerin en bırakmak-vazgeçmek istemeyen burçlarında (Boğa-Akrep) deneyimlediğimiz bu süreç bence değişmesi gereken şeylerin altını çizmek için krizle, kaosla yoğurdu bizleri.
Güney düğüm akrepteyken hayata, geleceğe güven duymak, mevcudun keyfini sürmek oldukça zor ve zordu da. Toplumsal olarak baktığımızda 2022’nin başından bu yana hızlıca artan döviz, vergiler, kira ve barınma sorunu, akaryakıt ve gıdada oluşan kriz, son yıllarda en büyük kaybı-hasarı oluşturan ve ülkemizde yaşanmış olan deprem felaketi.. Aslında her birini yazmaya gerek yok hepsini beraberce deneyimledik. Bunlar elbette sadece ülkemizde deneyimlenmedi, yabancı bankaların batışına, ABD ve Avrupada şimdiye kadar görülen en yüksek enflasyon oranlarına ulaşılması, dünya genelindeki tedarik krizi, özellike Avrupadaki enerji krizi ya da Ukrayna-Rusya savaşına, İngiltere kraliçesinin ölümü, İran’daki dünyaya yayılan protestolar derken birçok kriz yaratan meseleye şahit olduk.
Tüm bunları yaşarken yaşamın keyfini sürmek, geleceğe güvenerek bir şeyler inşa etmek oldukça zordu. Yine de bir şeyler yapmaya çalıştık, herkes kendini güvene almak için bir şekilde birikim yapmaya, tasarrufa yöneldi. Resmi kurumlar dövize olan akışı durdurmak için KKM (Kur korumalı mevduat), düşük ev kredisi, hazine desteği, EYT gibi sonuçları da oldu. Tabi bunların totalde faydası tartışılır. Bu aks sürecinde özellikle finansal konular dolayısıyla vermiş olduğumuz bir mücadele ön plana çıkmış olsa da ilişkilerde verdiğimiz yadsınamaz bir mücadele de vardı elbette. Tatminsizliğin ve güvensizliğin esir aldığı bu dönemde değerlerimizi sorguladık, Uranüs’ün Boğadaki seyri ile zaten değişen değerlerimiz, 2022 yılı ve 2023 ortasına dek çok daha dikkat çekici farkındalıkları beraberinde getirdi.
Bu kısmı biraz uzun tuttum farkındayım ancak neler olduğunun farkında olmak neler olacağını anlamak, ileri görüşlü ya da öngörü sahibi olabilmek için önemli. Astrolojinin de aslında istatistik, mantık ve matematikle ilişkili olmasını açıklıyor. Düğümlerin Koç-Terazi aksına geçişi ile önümüzdeki 1,5 yıllık süreçte hayatın akışı daha çok ilişkiler, ortaklıklar, diplomatik konular, savaşlar ve mücadele gerektiren konular, yeni başlangıçlar ve yenilikler üzerinden şekilleneceğini anlatıyor. İnşa etmek ve dünyevi olan kısmın yani Kuzey düğümün Koç burcuna geçişi son derece merak uyandıran yepyeni meseleleri hayatımıza dahil ediyor olacak. Henüz deneyimlemediğimiz bazı teknolojiler, buluşlar, girişimler ve liderler muhtemelen bu dönemde hayatımıza dahil olacak.
Bu süreç geçtiğimiz yıllarda uzun zamandır cesaretsizlikten ya da aman tadımız kaçmasın-çıkar ilişkimiz bozulmasın tavırlarından kaynaklı nadasa çekilmiş konuları da gündeme getirecektir. Güney düğümün bulunduğu burcun konularında istikrarsızlar oluşur, bunun sebebi ise eksiklikleri görmemiz ve bizi aşağı çeken konuları geride bırakmamız adınadır. Ancak kimse konfor alanını, alışılagelmiş olan durumu yani kontrol edebileceğini bildiği durumu bırakıp riskli olana kolayca kendini bırakamaz. Güney düğüm tarafı usta olduğumuz alandır aynı zamanda Satürn doğasındadır, Satürn bilgelikle-ustalıkla ilişkilidir. Ancak Satürnün doğası daraltma ve gelişimden ziyade somutlaştırmakla ilgidir. Eğer güney düğüm alanındaki enerjiyi açığa çok fazla çıkarırsak gelişimden ziyade kendimizi içine hapsettiğimiz bir inşa süreci başlatabiliriz. Dolayısıyla bu esnada gelişimi ve büyümeyi anlatan Jüpiter’in doğasındaki Kuzey düğümün enerjisini dahil ederek, esneklik kazanabilir ve ustalığımızı zamana, güncele ve ihtiyaçlara uygun kullanabiliriz. Diğer türlü zamansız ve yersiz inşalar herhangi bir fayda sağlamayacaktır, bu durum elektriğin keşfedilmediği bir dönemde ampul yapmaya benzeyebilir.
Güney düğüm Terazi sürecinde somut anlanda bazı diplomatik ilişkiler, ortaklıklar, anlaşmalar bozulabilir. Bireysel hayatlarımızda evliliklerden çok boşanmalara ya da evliliklerin niteliğinin değişeceğine şahit olacağımızı düşünüyorum. Şu an herkes öncülere evlilik vakti diyor olsa da (elbette evlenenler olacak) ben ağırlığın kopmalardan yana olacağını düşünüyorum. Plüton bu süreç boyunca oğlak burcunun son derecelerinde ve bir kısmında kova burcunun ilk derecelerinde olarak. Bu da ilişkiler konusunda yapısal bir değişimin yaşanacağını gösteriyor. Bireyselliğimizi ortaya koymaya, ben demeye, canımızın sorgusuzca istediğini yapmaya çalışacağımız bu dönemde ilişkilerdeki dengeler bir taraf alttan almadığı müddetçe bozulacaktır. Bu durum sonusunda önümüzdeki süreçte evililik sözleşmeleri gibi konular gündemde sıkça yer alabilir. Boşanmalarda adaleti, hakkı öncelemek yerine önceliğin kendi isteklerimiz olduğu bir döneme adım atmış bulunuyor. Bu da beraberin mücadeleyi getirecektir. Önümüzdeki süreçte boşanma avukatlarına daha çok iş çıkacakken uzlaştırıcılar-arabulucular işlerinden sonuç almakta zorlanabilir. Burada duygusal ilişkiler üzerinde durmuş olsam da aynı şekilde ortaklıklar da bu durumla karşı karşıya.
Düğümlerin bu akstaki seyahati boyunca Satürn Balık burcunda ilerliyor olacak. Son burçta ilerleyen ve ölümle de ilişkili bu gezegen geride bırakılması gereken bazı hesapların altını çiziyor. Sisteme bırak ya da yaratıcıya havale et, sen sadece kendi iradenle kontrol edebileceğin şeylerin üzerine git. Bırakabilime ve çocuk saflığına ulaşabilme cesareti gösteren hayatına çok güzel başlangıçlar dahil edebilir. Bu sürecin uzun bir kısmında boğa ve kalan kısmında ikizler burcunda ilerleyecek olan Jüpiter de; bırakmak istemeyen tarafımızı tatlı tatlı kaşırken, buna rağmen verdikçe-paylaştıkça kendindekinin artacağını bilene şanslar getirecektir. Misafir rızkını yer, kimse bir diğerinin rızkını yiyemez. Daha da yazarım da hadi paylaşalım :)
Etiket: