GİRİŞ YAP

Aşkı merak ediyoruz! Venüs'ün Açıları

  • Kübranur Halil Kübranur Halil
  • 22 Ağustos 2023

‘’Aşkı merak ediyoruz.’’

Doğum Haritasında Venüs’ün Açıları

Venüs doğum haritamızda ev ve burç yerleşimiyle bize birçok şeyi anlatmaktadır elbette ancak bunlar yetersizdir. Çoğu zaman Venüs burç konumu üzerine internetten ya da çeşitli kaynaklardan araştırma yapan kişiler verilen bilgilerin çok da tutarlı olmadığını düşünürler. İşte bu esnada devreye açıların girdiğini söyleyebiliriz. Burç yerleşimiyle çok aktif ve oldukça rahat ilişkilenmeye açık görünen Venüs’ü durduran bir şey olabilir ya da tam aksine çok seçici ve kontrollü bir Venüs’ü harekete geçirecek bir açı söz konusu olabilir. Açılar o gezegenin çalışma prensibine katılan renklerdir, bu renkler açı yapan diğer gezegene-gezegenlere göre değişecektir. Venüs’ün diğer gezegenlerden açılara karşılık anlattığı konulardaki hakimiyeti ise temel ve tesadüfi asaletine göre şekillenecektir. Tabi kalde sıralaması da oldukça etkili. 

Elbette Venüs’ün anlattığı konular aşk ve ilişkiler ile sınırlı değil ama ben bu yazımda önemli meraklarımızdan biri olan aşk üzerinden açıları ele alacağım. Bireysel haritalarımız o kadar özel ki haritanızda Venüs ve Venüs’ün açılarından bağımsız duran başka bir gezegen-yerleşim sizin ilişkiler üzerindeki tutum ve davranışlarınız üzerinde oldukça etkili olabilir. Bunun örnekleriyle danışmanlıklarım esnasında karşılaştığım zamanlar oldu. Yükselen burç ve yöneticisi Venüs ile açısı olsun olmasın harita sahibinin ilişkilenmesi hakkında oldukça etkili oluyor. 

Burada Venüs’ün başka bir gezgenle olan bir açısı üzerine yorum getirecek olsam da sizlerin haritasındaki Venüs’ün birden çok açısı olabilir. Bu sebeple minimum düzeyde dikkate alınmasını tavsiye ederim. 

Ay/Venüs Açısı: 

Doğum haritasında herhangi bir Ay Venüs açısı ilişkilerin bizler için oldukça önemli bir noktada olduğunu anlatıyor. İlişkilenmeye duygusal anlamda yoğun bir ihtiyaç duyuyor olabiliriz, ilişkiler ve paylaşım içinde olmaktan besleniyoruzdur. Duygularımızı açık bir şekilde ifade edebiliyor en azından ifade etmek istiyor ve duygusal alışveriş içinde olmak istiyoruz. İlişkilerde güven duygusu önem teşkil ederken alıştığımız insanlarla olan ilişkimizi sürdürmekte ısrarcı olabiliyoruz. İlişkiye ve partnere karşı oldukça hassas ve duyarlı oluyoruz, ilişkinin ihtiyaçlarını görmezden gelemediğimiz gibi aksine ilişkiyi besleyip büyütmek ve ona güvenli alan oluşturmak için fedakarlıklar yapabiliyoruz. 

Ay’ın gelgitleri, dalgalanmaları gibi duygularımızdaki değişimlerden ilişkimiz hızlıca etkileniyor olabilir. Duygusal anlamda iyi hissettiğimizde ilişkimiz de daha iyi olabilecekken, duygusal düşüşlerimizde bunu ilişkimize kolayca yansıtabiliriz. Burada ilişkimiz ve kişisel sınırlarımızı belirlemeliyiz ki ilişkimizi kendi kendimize baltalamayalım. Ayrıca Ay Venüs açısı olan kişilerin duygusal anlamda oldukça verici olmasından kaynaklı partner tercihlerinde de paylaşımcı insanlar ile olması iyi gelecektir. Ketum ve sadece almaktan hoşlanan insanlar ile kuracağınız birliktelik sizler için oldukça yıpratıcı olabilir. 

Ay’ın Venüs’le olan uyumsuz açılarında (kare-karşıt) duygusal alışveriş isteği yine oldukça yoğunken bu isteğe ulaşma biçiminiz daha stresli koşullar içinde olabilir. Ay ve Venüs karşıtlığında bir reddetme-inkar enerjisi hakim olabilir. Ay’ın yansıttığı prensipler o kadar içimizden gelir ki Venüs’ümüzü devreye soktuğumuzda fazla olmaya başladığımızı düşünebiliriz. Talepkar olmak ve istekleri dile getirmek zorlaşabilir bu sebeple güvenli alana (Ay) kaçma eğilimi gösterebiliriz. Erken çocukluk döneminde anne ve aile ile kurulan ilişkide paylaşım yeterli düzeyde olmamış hatta alma verme dengesi fazlaca bozuk olabilir. Anne ile kurulan ilişki hem erkek hem de kadınlar için tekrar gözden geçirilirse ilişkilerde neyi yansıttığınızı fark edebilirsiniz. İhtiyaçlarımız ve isteklerimiz arasındaki belirgin farklılık çoğu zaman tatminsiz bir duygusal durum oluşturabilir. Bu durum daha az zarar göreceğiniz şekilde benimsediğiniz gezegene kaçış olarak çalışabilir. Onları aynı potada buluşturmayı öğrenmek zorundayız. Basit ve aklıma ilk gelen örnek; Hastayken ilaç içmek bir ihtiyaç olur ama ilaç içmeyi sevmeyiz. O halde hasta olmazsak ilaç ihtiyaç olmaz ve sevmediğimiz bir şeyi yapmak durumunda kalmayız ancak kendimizi ne kadar korusak da bazen hasta oluruz. O halde ne yapılmalı, hap içmekten hoşlanılmıyorsa ilaç sıvı yolla alınmalı, bir şekilde alternatif yolları bulmalıyız. İlişkilerde de güven duygumuz taze tutulsun istiyorsak güven vermenin yollarını bulmalıyız. 

Ay Venüs karesinde de benzer bir çatışmadan bahsedilebilir. Burada sevgiyi almak ve vermek için mücadele etmemiz gerektiği gibi bir yanılgı içinde olabiliriz. Venüs mücadelenin aksine işbirliği ve uyumdur. İlişkileri ve sevgiyi hızlı tüketme eğilimi gösterebilir, sürekli bir heyecan ve aksiyon ihtiyacı güdülebilir. İlişkinin güvenli oluşu onun için verilen mücadeleden geçiyor olgusu benimsenebilir. Bu açıda ‘ilişkide hiçbir problem yok o zaman problem vardır’ gibi bir anlayış hakim olabilir. İlişkiyi sürekli yellemek gerekiyormuş gibi hissedilebilir. Duygusal bir alışverişte verirken de alırken de bir gerilim enerjisi hakim olabilir. 

Merkür/Venüs Açısı:

İlişkiler dediğimizde aklımıza ilk gelen Venüs ve Mars olsa da Merkür’ün de özel bir yeri var. Başkalarıyla ilişkilenebilmenin yolu iletişim kurabilmekten geçer en nihayetinde. Merkür ve Venüs’ün teknik olarak birbirinden çok fazla uzaklaşabilmeleri mümkün değildir. Genelde kavuşum, görememe ya da 60lık açıları olduğu görülür. Merkür ve Venüs bağlantıda olduğunda kişi daha uzlaşmacı ve işbirliğine yatkın bir bakış açısına sahip olabilir. Bu durum ilişkilerde kurulan açık iletişimin ilişkinin sağlığı açısından oldukça verimli olacaktır. Düşünsel paylaşımın olması tarafların birbirini anlamasını kolaylaştırırken, keyifli ve eğlenceli bir senkron yakalanabilir. Görememe halinde kişi iletişimde dengeyi gözetmeyebilir. İlişki içinde paylaşıma kapalı, düşüncelerini kendine saklayan ya da karşı tarafı dinlemeyen bir tutum sergileyebilir. 

Venüs/Güneş Açısı:

Venüs, Güneş’ten teknik olarak fazla uzaklaşamadığı için aralarında kavuşum, 45’lik ve açısızlık hali görülebilir. 45’lik açı bir gerilim halidir. Bu açı, 90’lık açının bir türevidir. 90’lık açı kadar yoğun bir gerilimi anlatmasa da bir stres söz konusudur. İlişkiler, istekler, paylaşım ve denge konusu, kimlik ve ego ile bir uyumsuzluk içinde olabilir. 45’lik açı söz konusu olduğunda, kendi ihtiyaçlarımız ile başkalarının beklentileri arasındaki dengeyi bulmak için içsel farkındalığımızı artırmamız gerekir. Ayrıca, önceliklerimizi netleştirip belirlemek bu açıyı doğru yönetebilmek için bir kılavuz olabilir. Bu açıda dışarı atılması gereken bir enerji de vardır; eğer bu enerjiyi sağlıklı bir şekilde dışarı atamazsak ilişkilerimizde sağlıksız sonuçlarla karşılaşabiliriz. Bu enerjiyi dışarı atmanın en verimli yolu ise yaratıcı bir uğraş ya da çeşitli hobilerle ilgilenmek olabilir.

Güneş-Venüs kavuşum açısında ilişkiler, fazlasıyla önem verdiğimiz, ruhumuzu okşayan ve canlı tutan konular arasında yer alır. Bu açıda, ilişkiye egomuzu ve irademizi güçlü bir şekilde koyabilir, ilişkiyi yönetmek ve söz sahibi olmak isteyebiliriz. İlişkimizin dikkat çekici ve oldukça gösterişli olmasını isteyebilir, onu bir hedef haline getirebiliriz. Bu açının olumlu yönü, benliğimizi kapsayan uzlaşmacı ve kibar bir tavır sergilememizi sağlar. Ancak kavuşum açıları iki yönlü çalışabilir; zaman zaman kişinin yalnızca şahsi isteklerini çevreleyen bencil duyguları da açığa çıkabilir. Öncelikler hep kendi istekleri doğrultusunda şekillenebilir. Kadın haritalarında bu açı, popüler, yakışıklı, cömert ve sempatik bir eş arayışını gösterebilir. Erkek haritalarında ise otoriter, güzel ve çekici bir sevgili isteği olarak kendini gösterebilir. Aynı zamanda, ilgi gördükçe kendini tatmin olmuş hisseden erkekler de olabilir. Tabii ki, burada Venüs’ün yanma durumu da söz konusudur. Bu konuyla ilgili olarak “Yanık Gezegenler” paylaşımımı okuyabilirsiniz.

Venüs/Mars Açısı:

İlişkiler konusunda en çok dikkat çeken o açıdayız. Birleştirmenin ve ayırmanın gezegenleri arasındaki her türlü açı ilişkilerimizi oldukça yakından etkilerken ilişkilerimizin rengini de belirliyor. Venüs ve Mars dediğimizde iki zıt prensipten bahsediyoruz. Bu iki gezegenin birlikte hareket etmeleri dahi kendi içinde bir uyumsuzluğu barındırıyor. Her ikisi de birbirine etki ediyor olsa da Venüs’ün Mars’ın karşısında ezilmesi ve tutum değiştirmesi çok mümkün. Tabi Mars’ın etkilenmediğini söylemek çok doğru olmayacaktır. Elbette o da bu birliktelikten nasibini alıyor. Bu iki gezegen bağlantı kurduklarında (daha çok kavuşum-kare-karşıt) sakin ve tek düze bir ilişki içinde olmak çok mümkün olmayabilir. İstek ve arzularımız için oldukça hevesli, korkusuz ve riskli adımlar atmaktan geri durmayabilirsiniz. Zor ve mücadele gerektiren ilişki deneyimlerine çekiliyor ve bundan haz duyuyor olabilirsiniz. Ayrıl barış durumları ve genellikle aksiyonun-heyecanın yoğun olduğu ilişkiler deneyimlenebilir. Cinsellik konusunda fazla talepkar olmakla birlikte hızlı ve kısa süreli ilişki deneyimleri tercih edilebilir.

Karşıt açıda cinselliği reddetmek ya da bekaretin önemsendiği ilişkiler söz konusu olabilir. Karşıtlık size gölgenizi yansıtacaktır, gölgelerimizden genelde kaçmış ve onları kapalı kapılar ardına itmişizdir. En çok da onlar bizi anlatır, Venüs Mars karşıtlığında ilişki için mücadele etmek istemiyor gibi gözüküp aslında mücadele edebilecek gücünüzün olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. İstenemediğinizi ve sevilmediğinizi düşünüyor bu sebeple uzak duruyor-kaçıyor olabilirsiniz. Sevgi ve paylaşım anlaşışınızın tam aksine kişilere çekiliyor ve onlardan sizin için mücadele etmesini bekliyor olabilirsiniz. İlişki içinde talepleriniz partner tarafından sık sık reddediliyor olabilir. 

Karede ise karşıta oranla daha yoğun bir enerji ortaya çıkabilir. Kişi bir ilişkiye ya da partnere sahip olmak adına yoğun bir mücadele verebilir. İlişki içinde de sürekli yenilik ihtiyacı duyabilir, dolayısıyla ilişkiyi sürekli dinamik tutmak için çeşitli yollara başvurabilir. Bunu bazen çok basit şeylerden büyük kavgalar çıkarmaya kadar götürebilir. Bu açıya sahip kişiler karşılarında sürekli muhatap görmek isterler, sürekli uyumlu bir partnerden ziyade yeri geldiğinde onlarla hayır demelerini de talep ederler. Uzun süreli ilişkileri ten uyumu ve yoğun bir etkilenme hali söz konusu olmadan sürdürmek zor olabilir. Monotonlaşan ilişkiler bu açıya sahip kişiler için miadını doldurmuş demektir. Bu açıda mücadele gerektiren ilişkilere ve partnerlere çekilebilir, aşkın acının diyarı olduğu gibi bir düşünceyi benimseyebilir ya da tam aksine yeni ilişkilere hızlı bir yelken açabilirsiniz. Özellikle kavuşumunda ataerkil bir ilişki yapısına arzu duyulabilir. Çocukluk döneminde ilgi görmek için bir şeyleri kırıp dökmüş ya da mızmızlanmış olabiliriz. Aile ortamında taleplerin karşılanması için başkaldırmak gerektiğine şahit olunmuş olabilir. İlişkilerde rekabet duygusu partneri düşman gibi algılamaya sebebiyet verebilir. İlişki içerisindeki haklarına tecavüz edilmemesi adına ipleri elinde tutmaya çalışabilir. Bu açıya sahip kişiler yeri geldiğinde uzlaşmayı yeri geldiğinde mücadele etmeyi öğrenmeye çalışmalı. Dürtüsel çıkışlarını ve isteklerini dizginleyebilmeli, enerjiyi yapıcı bir şekilde kullanabilmeli. 

Uyumlu açılarda (120,60) oldukça keyifli ilişkiler deneyimlenebilir. Tatmin olacağınız ve ortak noktalarda rahatça buluşabileceğiniz ilişkiler deneyimlenebilir. Partnerinizden destek görebilir, destek verebilirsiniz. Aranızdaki duygusal alışveriş oldukça heyecanlı ve akışkan bir enerjide olabilir. Ayrıca ilişkiyi başlatmaktan keyif alabilirsiniz, hatta bu konuda kendinizi baya usta hissedebilirsiniz. Paylaşımın açık ve ortak noktada buluşulan isteklerin olduğu ilişkiler deneyimlenebilir. 

Venüs/Jüpiter Açısı: 

Venüs ve Jüpiter’in arasındaki her tür açı ilişkiler alanında abartılı eğilimleri beraberinde getirecektir. Sevgiyi abartılı bir şekilde paylaşma isteği, fazla vericilikten ya da taleplerden kaynaklı sınırları doğru çizememek ilişkilerde kantarın topuzunuzu kaçırabilir. Bu açıya sahip kişiler için sevginin iyileştirici bir yönü de vardır, sevip sevildikçe daha iyi hissedebilir ve hissettirebilirler. Aslında doğru kullanımında her türlü açıda ilişkiler olumlu etkiler altında olabilir. Sırasıyla kavuşum-kare ve karşıtta taşan bir sevgiden ve yoğun bir paylaşma istediğinden bahsedilebilir. Uyumsuz açıların yaratacağı en büyük problem sevgi alışverişinde aşırılıklara kaçarak dengeyi bozmak olacaktır. 

Bu açı bazen kültürel, dini ve ahlaki kurallarla çevrelenmiş bir ilişki isteğini anlatabilir. Yabancı ve uzak mesafe ilişkileri tercih edilebilir ayrıca kültürel-akademik anlamda gelişmiş saygın kişiler ile birliktelik kurulmak istenebilir. Bu açıda birden çok ilişki deneyimi yaşanabilir, birden çok evlilik yapılabilir. Ayrıca ilişki içinde özgürlük ihtiyacı da yoğun olacaktır. Sıkılmaya pek gelemeyen kişilerdir ve hızlıca yeni flörtlere yönelebilirler. Ben bu açıya sahip kişilerin yüce gönüllü olduğunu düşünüyorum, taşan sevgilerini bazen kime vereceklerini şaşırıp çok yanlış kişilere de verebilirler. 

Venüs/Satürn Açısı: 

İlişkilerde başlı başına konu olacak bir açı bu. Satürn üzerine bir kitap yazılsa bir kısmı Venüs ve Ay ile olan açılarına ayrılabilir. Venüs’ün haritada Satürn’le olan her teması Venüs’ün bir müfettişi varmış gibi düşünebilir. Denetim altındaki Venüs isteklerini kontrol altında tutmak ve kurallara uymak zorundadır. Bu açı altında zaman, sorumluluk ve gerçekliğin farkında ilişkiler deneyimlenmek istenecektir. Sevginin zamana ihtiyacı olduğuna, sevgi için emek vermek gerektiğine inanılır. Paylaşım kontrol altında ve belli sınırlar içinde yapılabilir. Burada abartılı sevgi paylaşımından söz edemeyiz aksine sevgiyi dışa vurmakta daha çekimser bir yapı söz konusu olacaktır. Sevgi konusunda gereklilik birinci prensip olabilir, kişi ilişkilerinde paylaşım içinde olması gerektiği için ilgi ve alakasını sunabilir. Geleneksel yapıda ilişkiler tercih edilebilir. 

Satürn’ün dokunduğu yerde eksiklik hissiyatı ve korku da söz konusudur. Venüs’le olan açısında tatmin olma duygumuzu oldukça aşağı çekecektir. Sevgi almakta da vermekte de kontrol ihtiyacı hissediyor olmamız, ilişkilerde özgürlüğümüzü kısıtlayacaktır. Bu açı altında ilişkilerimizde yaşadığımız en büyük problem kişinin kendi değer ve değersizlik duygusuyla ilişkilidir. Kişinin kendi değeri konusundaki sorgulamaları, kendine en dipte biçtiği değer ile sevilmeye değer olmadığını düşünüyor olabilir. Burada çözülmesi gereken en büyük mesele kişinin kendi değeriyle ilgilidir. Aslında tüm kişisel gelişimciler neredeyse en çok bu konu üzerinde durur ama bu öz değer meselesi öyle kolay çözümlenecek bir mesele değildir. Bu açıya sahip kişiler astrolojik danışmanlıkta yaşayacağı farkındalıkla hiçbir şeyi çözemezler ama farkındalık yüzleşmektir. Yüzleşen çözümün yollarını aramayı tercih edebilir, bu durumun üstesinden tek başına gelmenin çok mümkün olduğuna inanmasam da istikrarlı ve sabırlı kişileri tenzih ediyorum. Çocukluk döneminde aile içinde kazandığımız duygusal ifadeler ve üzerine yıllarca biriktirilen deneyimler konuda uzman bir kişiye başvurmayı gerektiriyor bence, terapi-psikolojik destek almaktan bahsediyorum. 

Bu açıya sahip kişilerin çocukluk döneminde bir reddedilme, hor görülme hikayesi olabilir. Sevgi paylaşımında ayrımcılığın yapıldığı bir aile ortamında yetişmiş olabilirler. Birtakım sevgilerden yoksun bırakışmış olabilirler, özellikle baba sevgisi konusunda problemler söz konusu olabilir. Baba ile görünür-somut problemler yaşanamamış olabilir ama çeşitli mecburi unsurlar babadan gelen sevgi akışının önünü kesmiş olabilir. Haritasında bu açı olan kadınlar babalarıyla geçmiş ve mevcut ilişkilerini gözden geçirerek partner tercihlerinde çeşitli farkındalıklar kazanabilirler. 

Venüs ve Satürn arasındaki uyumsuz açılar ve kavuşum açısı bu etkilen en yoğun şekilde deneyimlendiği haritalardır. Venüs Satürn karşıtlığında kabulleneme, reddetme ve inkar duyguları yaşanabilir. Kişi ilişki yaşamayı, paylaşımı, sevgi alıp vermeyi reddedebilir. Kişinin karşısında ilişkiler hakkında isteklerinin tam aksine beklentileri olan bir denetçi varken duygularını olduğu gibi yaşaması neredeyse imkansızdır. Korkuları tam da karşısında dururken istediği gibi değil öğrendiği-öğretilen gibi durmak zorunda hisseder. Sevginin paylaşılmaması gerektiğine bunun güvenli olamayacağına inanmış olabilir. Ve tabi sevilmeyeceğine dair olan bir korkuda çok erken yaşlarda oluşmuş olabilir. Psikologlar hep tanıdığımız duygulara çekildiğimiz söyler.  Gülseren Budayıcıoğlu’nun bir konuşması geldi aklıma burada kısaca ‘’ Bizler çocukluk acılarımızı bize yeniden yaşatacak kişileri gözünden tanır, gider ona aşık oluruz. Çünkü sistem diğerini tanımıyor.’’ Bu durumda tanımlamaları değiştirmek gerekiyor, normalimiz olanın ötesine geçebilmek için de aksine davranma cesareti gösterebilmeliyiz. Kalbimize vurulan, vurduğumuz ketleri özgür bırakmaya çalışmalıyız. Sevmeli, sevginin güvenli olduğuna inanmalıyız. Tabi ben bunları söyledim diye bunlar olmayacak, en başta söylediğim gibi bu istek, çaba ve destekle aşılabilir. 

Venüs Satürn Karesinde de işler çok farklı değil aslında. Burada aynı duyguları, korkuları hissetmekle birlikte karşıtlığına nazaran bir kabullenememe durumu hakim. Sevgiyle korkularımızı bir yarışa sokup çoğu zaman bir tökezleme durumu olabilir. Sevilmemekten korkup daha çok sevmeye çalışmak, karşılık alamadıkça yılmak ve zamanla nasır tutan bir kalbe dönüşmek. Buradaki problem de yine sevgiyi almakta zorlanacağımız hedefleri belirlemekten kaynaklanıyor olabilir. Kişi derin bir yalnızlık hissiyatı içinde olmakla birlikte yine de yalnız kalma korkusuyla kendisine zarar veren kişilerle olan ilişkilerini sürdürme eğilimi gösterebilir. Korkularımız bizi harekete geçirir en nihayetinde. Zor koşulların içinde ilişkilere çekilebilir. Bu zor koşullar mesafe, yasak ilişkiler, toplumsal alanda kabul görmeyecek ilişkiler, yaş ya da etik problemleri içeren ilişkilere çekilebilir. İlişkiyi açıkça ve rahat yaşaması önünde kontrol dışı engellerin olduğu kişileri hayatına çekebilir. 

Venüs’ün Satürn’le olan uyumlu açılarında (60,120) ilişkilerde bahsettiğimiz problemler bir oranda yine deneyimlenebilir ancak uyumsuz açılar kadar sert ve zorlu durumlarla karşılaşmayız. Yine sevgi, ilişkiler ve paylaşım duygularının içine sızan bir korku, kontrol ve zaman isteği söz konusu olmakla birlikte ilişki deneyimleri yaşanabilir. Bu kişiler daha çok ciddi ve uzun vadeli ilişkileri tercih edebilir, paylaşımı dengeli bir şekilde sürdürmeye çalışabilirler. İlişkiler konusunda bilge kişiler olabilirler, ilişkilerde yaşanabilecek olası problemlere karşı hazırlıklı ve sebatkar olabilirler. İlişkiler konusundaki sınavlarını daha kolay verebilirler. 

Venüs/Uranüs Açısı: 

Jenerasyon gezegenlerini daha çok kişisel gezegenlerimize açı kurduklarında deneyimliyoruz. Biliyoruz ki kolektif gezegenler bizim yönetebileceğimizden çok daha büyük güçleri temsil ediyorlar. Ben bu yazıyı yazarken transit Uranüs Boğa burcunda ve bu dönemde doğan birçok insanın haritalarında Uranüs’ün Venüs’e Boğa burcunda kurduğu açılar var. Uranüs Boğa ile içinden geçtiğimiz dönemde değer duygusu değişmekte, bunu sadece ilişkiler üzerinden değerlendirecek olursak; geleneksel, muhafazakar yapıdaki ilişkiler ile aramızın açıldığı daha yenilikçi ve özgün ilişki deneyimleri içinde olduğumuzu en azından bunu istediğimizi gösteriyor. Güven duygusunu sarsıyor, güvenin sahip olma hissiyatının ötesinde olduğunu gösteriyor. Bu herkes için böyleyken, haritasında açı kurduğu kişiler için özel bir hal alıyor. 

Venüs ve Uranüs’ün her türlü açısı (uyumlu-uyumsuz) ilişkilerde ikilem yaratabilir. Paylaşım içinde ve uyumlu olma isteğine karşı özgünlüğünü ve bağımsızlığı sürdürmeye çalışmayı bir arada yönetmek oldukça zor olabilir. Bu açıya sahip kişiler hızlı ve farklı ilişki deneyimlerine açık olabilir. Standartların ve geleneksel yapının dışında ilişki deneyimlerine çekiliyor olabilirler. Ani başlayan ve biten ilişki deneyimleri, somut ya da soyut mesafelerin olduğu ilişkiler yaşanıyor olabilir. İlişkileri kontrol dışı konulardan kaynaklı kesintilere uğruyor olabilir, bu bazen kültürel yapı farklılığından kaynaklanıyor olabilir. Kurallar ve sınırlandırmalar onlara göre olmayabilir, ilişkilerinde özgürlüğün hakim olduğu ve kişisel alanlarına saygı duyulduğu ilişkiler içinde olmak isteyebilirler. Kendilerine özgü bir sevgi anlayışlarının olması diğerleriyle ilişkilenmesini zorlaştırabilir. Farklı dillerde konuşan iki yabancı gibi. Anlaşmak oldukça zordur ama anlaşmaya olan merak ve sınırları aşma duygusu onları körükleyebilir. 

Heyecan verici ilişkiler yaşamak isterler ve ilişkilerde kendileri de sürpriz yapmaya açıktır. Aniden beklenmedik iddialı çıkışlar yapabilir ve karşısındaki kişiyi şaşkınlığa uğratabilirler. Ghosting yapacak kişiler bunlar olabilirler, pastörize olabilir eğer bu açıya sahipseniz siz de karşınızdakileri pastörize edebilirsiniz :) İlişki ne zaman başladı ne zaman bitti çok belli olmayabilir. Ayrıca sosyal ortamda dikkatleri üzerine çekebilir, arkadaşlıktan doğan ilişkiler deneyimlenebilir. 

Venüs/Neptün Açısı: 

Venüs ve Neptün’ün her türlü açısında ilişkiler konusunda bir arayış teması hakim olabilir. Kişi öncelikle neyi, kimi sevdiği konusunda emin olmayabilir. Çoğu zaman sevme duygusunun kendisine aşık olabilir. Aşkı ve ilişkileri idealize ederek ulaşılamaz bir noktaya getirebilir. Partnerini kaf dağına çıkarıp ona kusursuzmuş gibi bakabilir, partnerini böylesine yücelten kişi onunla gerçeklikler içinde bir ilişki deneyimleyemeyeceğini düşünebilir. Bu açıyı kişinin idealize ettiği ilişki ve partnerden oluşturduğu bir hapishane olarak görüyorum. Kişi gerçekliğin kırıcı olabilecek yönü ile yüzleşmek istemediği için ilişkiyi deneyimlemekten kaçıyor olabilir. Sanırım Venüs Neptün bağlantısı için yazacak çok şeyim var :) Bu açı etkisi altında birine ya da ilişkiye bağımlılık geliştirilebilir, kişi sınır çizemediği istekleri içerisinde kaybolabilir. Romantik aşk hikayeleri ve hayalleri oldukça büyüleyici olabilir. Peri masallarındaki gibi bir ilişki, beyaz atlı prens bekleniyor olabilir. Bu açı ilişkilerin tezahürünü geciktirebilir, kişi gerçeklikten oldukça uzak beklentiler içerisine girdiği için uzunca zaman yalnızlık deneyimleyebilir. Platonik takılabilir, hayranlık besleyebilir. Gizliden sevme eğilimi gösterebilir, imkansız görünen ilişkilere-kişilere çekilip kendini kurban psikolojisine düşürebilir. -Hayat da bize gülmedi zaten! E sen bu dünyada cenneti yaşamak istiyorsun :) Neptün’ün dokunduğu şeyi dağıtır ve bulanıklaştırır. Bu açıya sahip kişiler çok fedakar, romantik, yaratıcı ve saf isteklere sahip olsalar da gerçeklikle kuramadıkları bağlantı onları ilişkiler arenasında zorlu deneyimlere sürükleyebilir. Gzililik içeren ilişki deneyimleri, aldanma ve aldatma, hayal kırıklıkları beraberinde gelebilir. Her şeyin fazlasının zararlı olduğu ve dengenin gerekli olduğu konusunda hemfikirsek, dengeyi de anlatan Venüs’ün sınırlarını kaldıran Neptün’e karşı bir tutam Satürn iyi gelecektir. İlişkiler konusunda prensiplerinizi gerçekçi koşullar içerisinde oluşturmaya çalışmalısınız. 

Venüs/Plüto Açısı:

Bu açıyı en astroloji bilmeyen bile tanıyor sadece astrolojik karşılığını bilmiyordur :) Plüton dokunduğu şeyi esir alır, Venüs’ü esir aldığındaysa artık öyle kolay kolay sevemezsiniz. Sevmek ve paylaşımda bulunabilmek için önce şüphelerinizden arınıp güven duymayı öğrenmeli ve kontrolü bırakmalısınız. Yoğun, derin ve tutkulu bir aşk isteği söz konusudur burada, öyle alelade bir şekilde ilişki deneyimleri yaşanamaz. Tatmin olmak için derin duygularınıza hitap edebilecek kişiyi ve ilişkiyi yaşamak istersiniz, tabi iş o kısma gelene kadar birçok krizli ilişki deneyimi tecrübe edilebilir. Kıskançlıkların, kısıtlamaların ve kontrolün olduğu ilişki deneyimleri içinde aslında kendinizle ve güvensiz yapınızla yüzleşirsiniz. Bazen öldürür bazen ölürsünüz, bazen nefret eder bazen de onun için dünyayı yakabilecek bir arzu duyarsınız. Bu açıya sahip kişiler her ne yapıyor olursa olsun kalplerinin bir yanını tutkularına tahsis etmişilerdir, gündelik hayatlarını sürdürürken bile bunu derinden hissederler. 

İlişkilerinde ayrıl barış durumlar yoğun olarak yaşanırken ayrılıkları oldukça çirkin olabilir. Barışmaları ise muhtemel bir sevişme ile gerçekleşebilir. Zaten cinsellik fazlasıyla önemli olacaktır. Cinselliği iki türlü yaşayabilirler, duygusal bir alt metni olmayan cinsel birliktelikler kurabilecekleri gibi tam aksine sadece derin duygular ve çekim hissettikleri kişilerle birlikte olmak isteyebilirler. Aşırılıklar söz konusu olabilir, aşırı talepkar olabilirler. Aşırı kontrol ve kıskançlık duyguları çoğu zaman ilişkilerini baltalayan ana mesele olabilir. Gizlilik içeren ilişkilere çekilebilir, kendi değerlerini o zorlu koşullar altında aramaya çalışabilirler. Güçlü ve derin bir anlam ifade etmek isterler ilişkilerinde bu sebeple partnerlerine kendilerinin özel olduğunu kanıtlama duygusuyla çeşitli zorluklar yaşatabilirler. Bu zaman zaman ilişkiyi bitirmek zaman zaman ketum ve gizemli tavırlar sergileyerek olabilir. Yeraltını-transformasyonu anlatan Plüton, Venüs’ü yanına çekip onun sevgi ifadesini karanlık koşullarla şekillendirebilir. 

Bu açı altında yaşanan ilişkiler oldukça öğretici ve dönüştürücüdür. Açı sahibi ilişkinin iki kişi yaşandığını, yaşanması gerektiğini ve partnerine yeterli tercih alanı bıraktığında aslında en başta kendini özgürleştirerek daha keyifli ilişki dinamikleri içerisinde olabilir. Venüs Satürn de olan eksiklik hissiyatına karşılık burada bir güç ve ispat çabası vardır. Bu açıya sahip kişilerin erken yaşlarda hayatlarından geçmiş ve büyük biz iz bırakmış kavuşulamayan bir aşk hikayesi vardır. 

Yorum yap

İsmim gözüksün